Öncelikle hepinize kocaman selamlar! Uzun zamandır yoktum bu
civarda. Ki bunun sebebini de çoğunuz biliyorsunuz. Evet, YGS denen garip ve
bir o kadar sinir bozucu sınava girdim. Sınav binasından çıkar çıkmaz aklıma
ilk gelen şey YGS hakkında bir yazı yazmaktı. Ama maalesef şimdiye kadar
erteledim bunu. Aslında bir bakıma iyi de oldu. Zira konu üzerine düşünme
fırsatı bulmuş oldum.
Öyle veya böyle bir sınava girdim ben de. Ama ne sınav!
Hatta “Aman ne sınav!”. Onca yayınevi onlarca soru bankası hazırlıyor içinde
yanlış soru yok. Sen kaç yıllık bir kurumsun hem 60 kişilik bir soru hazırlama
ekibin var. Yapacağın 160 soru. Ama cânım eğitim sistemine yaraşır bir iş yapıp
6 tane şüpheli soru yapıyorsun. Bunlar doğru dahi olsa kamuoyunda bir tepki
oluşturacak boyuttaysa ben ona hata derim, hatta bununla yetinmem hatanın daniskası
derim. Neyse, demem o ki oldukça ilginç bir sınavdı bizimkisi.
Ve bir kez daha bir maraton başladığını fark ediyoruz halk
arasında “YGS mağdurları” olarak nitelenen bizler. L-Y-S. Hadi tamam diyorum
buna, ben bir kere girdim bu yola adam akıllı halletmeliyim bu işi. Hadi
hayırlısı deyip sıvıyorum kolları. Sıvıyorum sıvamasına da bir türlü bir “ideal”
olarak göremedim şu üniversiteyi. Kafama bir şey yerleşti mi onu mutlaka
yaparım. Bu benim canımı yakacak da olsa yaparım. Bu huyumdan anlıyorum
idealist olduğumu. Ama dediğim gibi, bir türlü eğitim sisteminin başarılı bir
neferi olmayı ideal olarak göremedim. Bu iyi bir şey mi? Bence evet. Bence asıl
olan yaşamak. Zamanla ilgili bir yazımda demiştim ya hani. Bir yılı bir yıl
gibi yaşayabilmek, en azından yaşamaya çalışmak.
İç dünyamda bir sorguya çekince kendimi, şunu görüyorum: “Benim
en büyük iki idealim Rıza-yı İlahi ve insanları mutlu etmek.”
Birincisi zaten her insanda olan, olması gereken bir ideal.
Sonuçta hepimiz bu dünyaya bir kere gelmişiz ve bize verilen bu ortalama 60
yıllık mühleti en iyi şekilde kullanmak; “var olmanın amacına uygun var olmak”
hepimizin yapması gereken bir iş.
İkincisine gelince… Bu ikinci idealim biraz bencilce
olabilir aslında. Her zaman söylediğim “mutlu etmek mutlu eder” sözümü
düşününce bu kanıya vardım. Galiba sırf mutlu olmak için mutlu ediyorumdur. Ama
şu bir gerçek ki bir insanın yüzünde bir gülümseme olunca hele de “bir insan”ın
tebessümü olunca, hep hayalen düşündüğümüz; çiçeklerin, nehirlerin olduğu,
kuşların cıvıltısıyla şenlenen o ortam var ya, işte orada hissediyorum kendimi.
O kadar huzurlu ve mutlu. Keşke tüm insanlar yalancıktan da olsa gülümsese
diyorum bazen. İşte belki bu yüzden bu benim en büyük ikinci idealim.
Bu saydığım iki ideale de ne üniversitenin ne sınavın ne de onunla
ilgili şeylerin çok büyük bir katkısı olacağını düşünmüyorum. Bu yüzden sınav
denen arkadaş benim için sadece çevresi geniş ama kendisi sıkıcı bir tip. Merhaba,
merhaba yani. J
Buralara seyrek geliyor olmam sizi unuttuğum anlamına
gelmiyor bilesiniz. Hepinizi ayrı ayrı özlüyorum. (Şimdi yine isminizi yazıp
mimlesem mi dedim ama bunu bile takip edemeyeceğimden kalsın diyorum. Siz
aldınız mesajı.)
Gülücüklü Kalın
Günde en az bir defa kendini gülücüklemeyeni düşman ilan
ediyorum artık J
Geçmiş olsun diyorum öncelikle :)
YanıtlaSilOlmayan eğitim ve sistemimizde bizim yapmamız gereken sadece bu varlığı aracı olarak kullanmak, onsuz daha zor oluyor pek çok şey maalesef :/
Bol zihin açıklıklı ve bol gülücüklü günler diliyorum sana :))
"zihin açıklıklı" sözü çok hoşuma gitti ha :D
SilEh bu da sistemin getirisi pardon götürüsü... İnsanı kendine mecbur bırakıyor. zorla güzellik olmaz ki ama. :D
Sen de gülücüklü kal...
Geçmiş olsun Ygs bitti Lys için devam :)
YanıtlaSilHakkında hayırlısı olsun inşallah, istediğinden daha güzel sonuçlar gelsin :)
Bakma sen sisteme, gelecekte hangi meslekte mutlu olacaksın ona bak
Gülücüklü kal :)
Ben "enginar" olacam :D Bu sözü söylemek bile çok hoş geliyor. Mühendislik ayrı bir şey benim için.
SilŞu an iyi bir okulda mühendislik okumayı hedefliyorum. Olmazsa da canım sağ olsun :D
Duan için çok çok teşekkürler.... Benim istediğim gelmesin aslında, benim için en hayırlı olan gelsin. Şu sıralar bu daha mantıklı geliyor bana.
Şimdi sen gülücüklü kal diye bitirince ben kalakaldım. Oysa bu benim son sözümdü. Bir an ne yazmalıyım diye kara kara düşünecektim amaa....
GÜLÜCÜKLÜ KAL...
Geçmiş olsun. YGS ye girecek kuzenim için dua ederken seni de araya alıvermiştim. Eğitim sitemimizde tam da yazıldığı gibi eğitim ve sitem eksik. Bu konuda Finlandiyalıları örnek almamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü söyledikleri gibi "Bize bataklıklar,kayalar düştü;oraları bir kültür ülkesine çevirdik." Gerçekten evrim geçiriyorlar. Snelman diye bir adam çıkıyor ve köyden şehre tüm halkı bir kültür furyasına katıyor. LYS için şimdiden dualardasın aten. Gülücüklü kal. :))
YanıtlaSilAh o meşhur Finlandiya...
SilBen biliyordum zaten sizin dualarınız vesilesiyle sağ salim atlattığımı bu sınavı. Blog ailemizin bütün üyeleri sağ olsun destek oldular.
E tabii dua eden dua bulur :)
Ne demek sen gülücüklü kal :D
Umarım sınav sonucun iyi gelir. Hayırlısı tabi ki de. Eğitim siatmemimizle ilgili düşüncelerine katılıyorum. Ayrıca ygs sınavı dışında lise de ders müfredatları da çok sıkıntılı. Böyle gidecek olursa halimiz harap yani ne diyeyim
YanıtlaSilAhhh keşke elden bir şey gelse :(
SilHoş gelmişsin bloğuma
İlk fırsatta ben de geleyim:)
Gülücüklü kal...
Hatalı sorular, yanlış sorular... Benim girdiğim yıl da olan şeylerdi, sanırım her yıl da yaşanıyordur.
YanıtlaSilUmarım sonucun istediğinden bile yüksek gelir. LYS içinse maraton devam ediyor. Kolay gelsin :))
Güzel dileklerin için bissürü teşekkürler kağıt salıncak. Hayırlısı olsun da gerisi pek mühim değil.
SilBu durumda hakikaten sorunlu bir kurum karşımızda.
Evet maraton hatta bildiğin ganyan :)
Gülücüklü kal...
Geçen sene sınava girdigimde ilk şekerimi agzıma attım. Sonrada ne bok bir sınava giriyorum dedim. Gülerek pencereden gökyüzüne bakarken kendimi durdurdum. Sınavda hocalar yanlış anlamasın diye:D şimdi üniversitedeyim daha çok gülüyorum kendime:D
YanıtlaSilBoşver aman. Hayat ne bu sınavla ne de üniversiteyle emin ol:D
Bu arada nasılsın aklıma geldin bir ece diyeyim dedim:D
Nasılım? Şu sıralar kendime bunu soruyordum ben de. Bu sorgulayışımın nedeni de kafa bulduğum sınavda kaydırma yapmış olmam ve lys psikolojisi. Acaba olur mu olmaz mı sorularından bunaldım. E herkes "aşağı çekersin" derken bir türlü emin olamayımdan da. Amaan neyse kökü bir sınav değil mi! daha önemli imtihanlarda böyle kafa yormadığımı fark ediyorum. Kendime gelmeliyim. :D
SilHoş geldin, iyi ki geldin. Ben de blogda bir şeyler yazmalı diyordum iki gündür. Neyse bu akşam yazarım artık.
Hep Gülücüklü Kal...